DR. MASAKI KAKU

Öğrencilerden Gelen Sorular

Eki
08

Sual 1Okul varken, nasıl ve ne kadar özgür olabiliriz?

Okul, yaşı ile îtibar eden her kişide mecburiyet arz etmesinden ötürü, doğabilecek hürriyet sınırlaması esasında birtakım öğrencilerde mahkûmiyet veya bilakis itina, mümkün hassasiyet hissettirmektedir. Okulda verilen ilmi, öğrenmek îcab ettiğinden dolayı kişide var olan gelişim ve ilerleme konusu insanların özgür veya hürriyetsizliği manasını taşımaz. Felsefi olarak zorunluluk, itici ve kâh kaçılası, uğraş ile sonlandırılması lazımgelen mevzulara girebilir. Fakat okulu terk etmek, kişiye ayrıca ve külli bir hürriyet sunmuyor. Felsefî olarak her şey meşgale etmek olduğundan, kişinin maneviyatına isabet eden fakat onun hürriyetinde istifade eden zamanları yaşatan yerler ayni “okul” mekânı gibi görünmektedir. İş ve mesai gibi mecburiyetler, yoğunluk zarureti olan konular, zahmet isteyen meseleler ve inşalar hiçbir zaman bitmeyecektir. Okulda, aynı zaman sınırlamasını yaşayan öğretmenler için mahkûmiyet hissi nîçin yoktur? Zîra öğretmenler için yüksek ve aşırı mâneviyat söz konusudur ki, öğrenciler psikolojik olarak öğretmenleri tam manasile yakalayamıyor. Bu sorunun cevabı psikoloji ilmidir. Öğrencinin o gün, saat ve dakikada ne tür bir ruh hali vardır, ne dinliyor veya dinlediği bağlamında ne hakkında idrakini kullanıyordur. Okul varken kişi özgürdür. Zîra, sahici elem ve işkence çekmiyordur. Hattâ hudutlu bir mahalle yıllarca tutulmuyordur. Okul dâhilinde ne kadar hür olabiliriz? Çeşitli derslerde, idrak ve basiret kabiliyetlerinizi mutlaka daha önce yoklayınız. Daha önce mutlaka konuların altyapı çalışmalarında bulununuz. Öncelikle lisân olan beceriye hakim olduktan sonra, anlamayı kolaylaştıran bu en mühim konuda çalışmalar yapınız. Şayet okulda yorumlamak, sormak ve herkesin dilinde tartışma yaratan konuların içindeyseniz, siz, tamamen hürsünüz demektir.

Sual 2Uzaylılar neden insana benzer şekilde anlatılıyor?

Ne tür zekâ esasında mükemmel olsak da olalım kâinat unsurları haricinde bir şey düşünemiyoruz. Bu itibarla insan, kendinden farklı zekâ-üstü varlıkları, kendi uzuvları tahayyülünden başka düşünemeyip, kendisi gibi tasavvur etmektedir. Aslında, uzaylıların insanın en mühim uzvu olarak beynini herhangi bir âlet olmaksızın direkt kontrolü mümkün olabilir. Bu durumda insan ve uzaylılar yaşatıcı beyinsel aksiyon ve faktörler olarak âdetâ ayrılmaktadır demektir. İnsanın göz olarak, görüp göremeyeceği varlık sınıfında da ikiye ayrılıyor olabiliriz. İnsana ait fizik kânunu, ne yazık ki uzaylıların için şâyet geçerli olmaz ise, insan zekâsı uzaylıları ne kadar uğraşmış olsa da tanıyamayacak ve yorumlayamayacaktır.

KURT